21.4.10

taşınıyoruz

Kova gibi büyük bardaklardan elimize alalım lütfen
Kırılmış buzlar deniz seviyesinde olsun
Bir paket dağ böğürtleni ama dağdan koparmak mümkün olmayan manav böğürtleni olsun napalım
Esmer şeker yansın kavrulsun solaryum olmadan cok faktörlü özelliklerinle hem de
Juice dişlerimizi kamaştırsın Lime Lime ile,
Nane de okuldan gelsin hani bana hani bana desin
Desin mi?Buyrun bogurtlenli.blogspot.com desin.

12.4.10

once upon a time

coming soon

15.8.09

günah çıkarma.

Her yerde çıkarılır herhalde.burayı seçtim.her kızgınlığımda,dumurumda,can çekişimde,iç geçirişimde seçilen talihli kart..
Geçmişden,öngörülen gelecekten,nefes alma verme gibi al ver kararlardan,bir yeri örerken-bir yeri yıkmaktan,olmam gereken yerlerde olamamamdan,aşkın artık bedenimi sarmakla kalmayıp beni korkulara sürüklediğinden ,her yokluğunda- elimde olan dünyamda olan artılarla -besleyeceğini düşündüğüm kendimin ama aslında aynı tadı vermeyen ve gün be gün bu durumdan korkuyla yoklukla çıkma endişesini kafamdan geçirdiğim –o-bir dakikadan beri,ulaştığım ama aslında ulaşamadığım onca gün ve saatten,reçel kavanozlarını dizip pitikare örtünle yuvana sereceğin huzurun yakın ya da uzak nerede olduğunu sorarken,
Aslında cokk seylerden uzaklaştığımı hissediyorum.ve ben bu geçen bütün yaz.ın parmak hesabı yapılan günlerine atıfta bulunuyorum.Zamanla beni de yarıştırmayın,yatıştırın lütfen,hesaplaşmayın.kaç gün sürer -1- yıl acaba?
Nöbet kafayı vurmaktan geçer derler,kafamı nerelere vursam da nöbetlerimi susturamayacağım ,sırtım güneşten cok yandı,güneş kremi işlemiyor,pigmentlerime dönüş yapıp sormak istiyorum,günahımı onlardan cıkarabilirim belki.

Beni tanıyıp da okuyan insanlardan gözlerini kapayıp da okumasını diliyorum,boş yere işgal etmiyim bloğu.

Yarın Pazar.Pazar kahvaltısı,gazetesi,keskin güneşi,dostlukları,kahveleri,sevmeleri,derken kaçırdığımı düşündüğüm bir diğer pazarlar gibi,olmadığım,olamadığım yer ve zamanlar gibi,ilk defa bu Pazar işe gidip,delice çalışmak istiyorum.Beynimi hızla boşaltabileceğim bu Pazar çünkü.
Yangından mal kaçırırcasına kendimi kaçırmak istiyorum.
acil çıkış kapısı varsa ışıklarını yaksın.
plane on fire.

3.7.09

bal.london


1.yaşımı kutlamayı unutmuşum ey blögg,,ne kadar şahitsin bana,,-herşey dün gibi-klişesini kullanmak istemesem de cümleyi çoktan kurdum bile ve söyledim-evet vay be-,,sen de balkondaki rüzgar gibisin,,

24.6.09

*wht's on your mind?*

durduramayabilirim sayfaları,birbir çevirir gibi okur okur başımı çeviririm bu sayfalarda da..
bu yazının başlığını "canımçekiyor" koyabilirdim aslında.okulunu bitirmek için cumayı iple çeken ve önünde başıboş ne yapacağını bilemez 3aylık yaz cocukları gibi,tam zamanıdır diyip konsolosluk önünde sabahlarını geçiren kanı kaynayan başı bandalılar gibi,mecidiyeköyü yine o güzelim köfte kokusu dumanına saran ağabeyler gibi,cumartesi pazarın haftasonu kardeşleri olduğunu anlamam ve üvey kardeş olmam gibi,ne cumartesi ne pazarım - buna gibisi de fazla artık..
rüya-gerçek karışımlarını ve güne uyarlamalarını ,o 2 dklık rem uykularını seviyorum..yazıyordum..yazacakken uyku kahramanlarım yine yeniden kapıyı çalıyorlar.
Gitmedim burdayım.S.O.S verdim sadece,güç topluyorum.Hanii yazsana naaberrr-diyenlere el sallamak için pencereye çıktım(: Biraz daha saçımı uzatıp pencereden uzanıcam az biraz daha..
özledim.

31.5.09

sana bakan bir çift göz var bu diyarda


*saate bakmak,saat durmus mu diye dur bakayım diyip tık tık vurmak,evet,hayır,evet evet yetişeceğim,yuppi erken çıkacağım,geç cıktığımda yine aynı tık tık saat ile daha kısa sürede gitmeliyim eve, tv karşısında elimde kumanda,göbeğimde tabaklar ile uyuya kalayım diye saat gibi işlerim,işledim bu günlerde..
*ve bir pazarken günlerden, bir power tvden hande yenerden,bir bol sucuklu yumurtadan çıkarken ben,vakit bulabildim de kendime, yazabildim kendimle..
*çok şeyler yüklenirken hayatıma, hayatımın "yüklemini"aramaya çıkmışken bu günlerde,"iyi ki.."dediğim o kadar cok eklem var ki o cümlelerime..
*mecidiyeköy'deki tükürük köfteleri neden bu kadar güzel kokar,ve neden her seferinde kenarda yiyenlerin ekmeğinin içine bakmaya çalışırım ben bulamadım.
*kedim benliğini unutup,bir köpek edasıyla ben nereye o oraya geliyorsa bu günlerde,insan ve hayvanlarda yarattığım özlemin galibiyeti içerisindeyim.
*beklenen eller havaya yaz telaşesinde,insanlar tatil maratonuna katılırken,"günlük"planlarla kısa vadede dar kaçamaklar yapmak,yapacak olmak,derin mavi sularda boğulmaktan iyidir diye düşünüyorum (:
*beyaz güneşgözlükleri gibi bakabilirim sana dik4gen ey 4köşe hayat!

10.5.09

full-shift-


Geceler gündüzlere nasıl bağlanır unutur oldum,Ebru Şallı programlarını izleyemez oldum,gazeteleri biriktirip okur oldum,uykunun balından bir parmak daha çalar oldum,,metrobusun son basamağına basıp gitmeyi öğrenir oldum ,öğle yemeklerini iple çeker oldum,ben de bir işçi oldum veeeee -welcome to the hell- der oldummmm :)
plan program -yatış kalkış- geliş gidiş saatlerim,kolumdaki saatle eş zaman ilerleyebildiği zaman,bol bol yazmak istiyorum,yorulduğumda yazmak,yazarken yorulmak istiyorum..bol bol..
I luv Y coconut.

3.5.09

2tırnak yanında da işareti


Sebep sonuç,ileri geri, telaş endişe olmasa hikayelerde.. Play desek burda, bu film, bu şarkı senin benim olabilir mi acaba?İzlerken dinlerken de içinde olabilir miyiz? Neler koyar içine hayat?Belki bir pause koyababiliriz,onda da uyur güzel uyanırız sabaha..Sonrası devam..
Bu kadar sakin
ve
Bu kadar öncesiz,sonrasız

ve
Bu kadar pembe geçsin bu hafta..

26.4.09

2biletim var

ve gidilemeyen bir konserle başladı bu ufak hikaye..
**
Senin gözler bal rengine mi kaçıyor acaba dur bakıyım.
Erkek adam pipetle milkshake içmez ki!. Hımm Dur köpükleri alayım dudaklarından.
Tirbişon evde yok ama tekelden açtıralım.
Ben senin bloğunu okudum.
Ben seni okudum!
Bana da kağıt kalem lazım hemen şimdi burada.
Benli,bensiz bütün aylarını,yıllarını 4işlem yapabilirmiyim??
Çıkışında bekleyeceğim geceleri,oyalanırım,kitap filan okurum.
Bence bu ceket çok yakıştı sana,ama bir küçüğü lazım.
Yanımda uyurken bile özledim.
Küba'ya gidelim evet,ama motosikletle zor mu olur acaba?
**
Bütün cümleler bir gecede biter mi,bitmez.Söylenenler daha söyleneceklerin başlangıç mezesiyken,ara sıcaklardı bizi de sıcaklatan..
Falcı kadın yüzüme bakıp 4 harf senin ismin dedi.BU..
Tüm enerjisini anlayamadığım şekilde evrene gönderip bilirken tüm bunları,benimde tüm bu evrene göndermeden önce sana uğrayan bu gücüm kaç harfli peki?Sessizler mi sesliler mi peki!?Sessizce yanında uyuyabilirler mi bu gece de peki?!
**

Taken from Liverpool,the Beatles.

24.4.09

Gitmeseydin , daha oturuyorduk..!


The world is the biggest disco ball!!!!
ve ben bu disco topunda sayısız renkleri konuk edebilirim kendime..
Dağdan bir kız gelir Döne döne
Uçan etekleri balon gibi döne döne..
Benim ufak bir işim var..
Bir yere kadar gidip geleceğim..
BEniM aRtıK Bir iŞiM vAr!!!!!

Ne renk olmamı istersin sana?

22.4.09

iki.üç.ve.nisan



Adı Sülayman..13 yaşında..Yarın bizimle bloğumda olucak..Onu tanımıyorum,beni tanımadığını biliyorum..Ama şimdiden buraya yazmak için hazırlık yapmış olmalı..Benim de hala hayallerim var..Hala çocuğum ben de..Sesimin özellikle hala o seviyeyi koruduğunu söylerler..Hala cocuk gibi isteğim olmadı mı somurtabiliyorum..Ya da sevindim mi ellerim alkış yapabiliyor havada..
En iyi dileklerimi tutuyorum sana..Nice Nisan gibi Baharlara..

*TOHUM Otizm Vakfı’nın temelde kuruluş amacı; otizmli ve gelişim sorunu olan çocukların ERKEN TANISI ve EĞİTİMİ’dir.Detaylı bilgileri BURADAN bulabilirsiniz.
Sözü istedikleri kadar onlara bırakabilirim..

20.4.09

sarıÇiçeklereBakarkenBen

Bazı şarkılar vardır
ya da bazı anlarda dinlenen şarkılar vardır
ya da bazı şarkılarda bazı anılar vardır..tam da böyle anlatmak istediğim..Arabada en yüksek ses dinlerken,camlar direnç göstermeye çalışırken , beyninde çalar asıl .Yandan geçen araba anlamaz orda içerideki direnci. Normal bir sollama sanar hayatı.
Tutku,haykırış,çaba,sefa,cefa,rüzgar,ten,içine doğar tekrar.
CemAdrian da aynen bunu yapmaya çalışmış bende!Buyrun direnç/Anladım.

16.4.09

vitamini kabuğunda

Pazara gittim aldım denedim yedim bir tane,eve geldim bin tane.Nedir nedir? Nar değil..3,5 milyona tshirt,taa en derinlerden çekilip çıkarılma hırsıyla kollarımda iken, çilekler yıkanmadan midemde iken, kendi kabağımı patlıcanımı kendi şekillerimde kendi evimde pişiriceğim temennisi sol lobumdayken duyulan haz , narı sollamıştır! Erkeğin kalbi midesinden geçer,kadının siniri stresi midesinde son bulur.
Enginar niye bu kadar pahalı hem ??Kendi evimde hiç de para verip yapmam izninizle.

çilek mi böğürtlen mi?




20yıl yemesem yine aklıma gelmez..aAaaYY nasıl da canım çekti demedim bir kere ömrümde.Taa ki, Londra'da evde reçel kavanozlarını mutfakdan odama aşırana kadar reçel aşermedim.Aman tanrım nasıl bir zevktir o.Nasıl kızarmış ekmek tereyağ buluşması bu reçeller ile doyumsuz hale gelebilir!Alt tarafı reçel di mi abartılacak bir şey yok halbuki ama var kardeşim.1sene boyunca ben şahsı herşeyi alıp da ısrarla neden marketten,reçel kavanozu ve tereyağ almaz?Almaz mı almaz!Çünkü ev sahiplerinden aşırmak,kavanozda delik oluşturmak idi zevkim.Şİmdi burda yemek canım istemiyor.Ben ordakileri istiyorum.Pitikare kavanozları..
Reçellerimi paylaşmak burdan birşey ifade etmiyor olabilir size,haklısınız:)
Paylaşılan şimdi sadece bir reçel olmamalı ama!!

12.4.09

Daha hızlı Sallar mısın?!



Aradım durdum bir park.Parkta bana göre bir salıncak.Hava kötü biliyorum ama ayaklarımı yukarı kaldırmak istedim.Sonra aşağı.Kum ve Salıncak bu kadar uyumlu bir çift olabilir.Salıncak hızlanırken ben de hızlanmak istedim.Ya da asılı kalmak havada.Salıncak şarkı söyledi bana.Kumlar ayağa kalktılar ardısıra. Sonra Kumlar duruldular,takiben salıncak durdurdu kendini.Kalan ise rüzgar oldu nereye eseceğini bilemeden.

10.4.09

mind the gap



Bugün pencere camını aralayıp telefonda konuşurken,benim ona eş zamanlı baktığımı düşünen,balkondaki karşı komşu,el salladı elindeki şarabıyla,saat 11.30 sabah bu saat,ve komsu dediğim ingiliz ailenin arkadaşları,her biri sarı saç ve krempeynir ten karışımı,balkonda güneş keyfi yaparken,yanlış mı görüyorum acaba,o gülümseme bana mıydı dedim,çünkü aralarında tanıdığım komşu bile yoktu,bir ingiltere kanı çekimi vardı sanırım ,benim de hala kanımda aktığı anlaşılandan! :P
Tebessümümün içinde "ayyy ben de mi atlayıp gelsem acaba,ama yok canım komşu da görünürde yok,aman nolcak ki,yok yaww şarap da bu saate çarpar,hadi canım sen de " gelgitlerini yaşadıkdan sonra,vay anasını dedim,vay anasını! Neden yabancılar,Türkiye'ye yerleştiğinde yabancı hissediyor hala ülkenin topraklarına anladım, İngiltere'deki adamların soğuk durduklarını düşünsek de ,aynı çatı altında 2144 millet insanı bir arada kadeh tokuşturan güce sahip ülke,nasıl oluyor da türklerden ayrılabiliyor?Hemen perdesini sıkıca kapayan bir zihniyete sahip çünkü biz yavrucaklar.İnsan canlısı fln diyoruz ya kendimiz için,hemen kanı kaynayıverenlerden..Değiliz aslında kandırmayalım,hep bir ürkeğiz,hep bir aman..!
****
Çillerim çıkıyor
Güneş dudaklarımı pembe yapıyor
Defdefimle yollara devam,keyfe keyif geliyor
Parklarda herkes beni anne sanıyor,bana da anne tavrı yapışıyor!:)Hiç çaktırılmıyor!
Piyasa mı hızlanıyor ne,telefonlar çalmaya başlıyor.
Bu hafta sonuna topuklu ayakkabılar yakışıyor
Beyaz tenlilere ingiltere'ye gönderilmek üzere, öpücüklerim gönderiliyor.
Havada asılı kalsınlar bir müddet,alışık idi bir zamanlar bulutlar..

9.4.09

Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım


Bu bir şaka olmalı.Bir gün evvelinde deniz resimlerinde taşarken ben,bugün kendimi caddebostan plajında buldum,veli nimet valla,hele bu havalarda,yeme de yanında güneşleniver.Herkes mi sportif olur,herkesin mi bisikleti var acaba bu gezegende de kimsenin birbirinden haberi yok?Ya da ben boşuna mı kürek salladım bir küvet suda ve hayat nasıl da devam ediyormus.

Şeridi taşırmadan çizenler,ayaklarını taşırmadan tek sıra halinde ilerleyenler..

Sadece ben değilim uzağa bakan.

Sadece yeşili seven de..

El ele tutuşmak şarttır.

Love,hope..

ve de bir adet tavşan çekilişi :P
Bayıldım Bayıldım Bu perşembeye
Keşke hepsi böyle olsa

8.4.09

klip oynatıyorum şu an acil değilse sonra uğrayın


Aradaki 7farkı bulun mesela?Gün farkı orada gözle görülebilir belki o kadar.
Paçalarım kıvırık,ayaklarımı suya sokasım var,ıslak ıslak terliklerle yürüyüp kayasım var,ya da böyle bu atmosferi uyandıracak resimlere bakıp bakıp durasım var.Müziği son ses dinleyip,insanları "mute" yapasım var,ağızları oynasın yaww yeter.Beyaz elbise bol gelsin düşsün askısı önemli değil hem.


Çiçekler AÇsın ,çiçekçoşturan gerek bahara.
Bir yıldız tut bakalım bu gece,kayacağı varsa kaysın tamam ama yanına bir adet "nem" al da , kolay olur yıldızlara dokunmak belki.

5.4.09

lahana turşusu ve suyu


Bir gün dizi çekimlerinde iken bir gün gazeteciliğin tozlu yollarında bir gün ise kel alaka bir görüşmeye giderken ayakkabının topuğunu kaldırım taşından çekip çıkarmakla meşgulken ben ,pembe kaplı kitabın sayfalarını bahçede güneş enerjisine çevirmişken,bir anda bozulan ve giden bahar yalnızlığı gibi soğukla başbaşa kalırken ben,hangi zaman dilimindeyim acaba?Durdurak bilmeyen metrobus durakları gibi,sıranın sana gelmesini bekleyen heyecanlı teyzeler gibi en müsait yer ve zaman neresi olucak acaba inmem gereken?
sorgula,sorgula nereye kadar,neden bir adet de ben alışveriş filesini sırtıma takıp da domatesin kilosunu sormazken, kafam dakikada 41445 salgı yayıp da bulaşıcı gruba giriyorum,amip gibi bölünüyor düşüncelerim?
onda.bunda.şundadır tamam da.en sevgi bölünmesini de şu sıralar yaşıyorum.En sevgili- en beslenme saati kıvamında.
Ama tüm bunlara rağmen dünya kendi ekseni etrafında dönerken,ben başka bir gezegene bayrak dikme yarışındayım sanırım :)
Bu blog nedir,ne içindir,araştırmalarına bir nokta koymak istedim,ve içimden geçenler sıralandı bir kez daha,yazamıyorum yine,farklı amaçlar için de kullanmak bir diğer hedefim,ama şimdilik S.o.s çığlıkları gibi nedense.
hadi dometesleri güneşe koyalım da kızarsın yanakları artık,lakin turşusunu kurmak istemiyorum hayatın.

22.3.09

sonraları yine bu başlığı okusam yine sinirlendirecek güçte gri başlık ve kız


herkes gitsin kendi yolunda,anlamaya çalışmasın birbirini,nasıl olsa bi yerlerde yanlış anlama tuzakları fitil sokuyor ruha.3e kadar sayıp niçin sayfanın en başına dönmekte bu kadar zorlanılır?küçükken hiç beyaz sayfa günlükleri tutmamışlar mıdır acaba?insanın içini açıp tekrar kapama lüksü neden sadece doktorlara verilmiştir?ya da yanlış anlama-anlamama-saniyeleri neden bir ötekini geçer ya da geri kalır,aynı zamanlama yapamazlar,üstüste o keyfe varamazlar?elektrikler neden birbirlerine gönderilmede zamanlama hatası yaparlar,ya da nasıl bir güçtür ki o gri elektrik bir ötekine yayılmada bırak saniyeyi salise kadar sürede etkisine almada başarı gösterebilir.
Kızıyorum.
Her anlamayan insana,dikine giden insana tepkiliyim.

20.3.09

nakarata.sarsam.saklasam.


Hangi mevsim?dedim kaldım öle.Mevsim değişti zaten yazana kadar.Tıp oynuyorum sanırsam.Yazamıyorum.Herkesin zaman zaman yakınması gibi diyorum yazamıyorum.Avuçiçlerine yazıyorum,yazılan şarkısözlerin nakaratlarına yazıyorum kendimi tekrar ,ama olmuyor,buraya değil.
Yürüyen merdiven var.kalabalık yok.bir aşağı bir yukarı merdiven.sağ sol.merdivende yukarı çıkarken ki ben,aşağı iniyor bana bakarken ki sen.en üste gelip,bir daha inesim geliyor aşağıya,elimi plastik kenarlarda sürte sürte,basamakların tırtıklarını ayağımla sürte sürte..
***
"woody allen-tüysüz".Birbirinden kopuk sanırım 52225 cümle ve ardıardına insanın beynine-Nasıl bir benzetme ve canlandırma canım bu-dedirtecek kadar uç dünya örnekleriyle dolu not defteri kitabı.
Bir erkek şöyle aldatsa sizi,ne kadar vurucu olabilir acaba?
mutlu bir evlilik.fakat evlendikten sonra öğrenilen ufak farklar.Zihnen tahrik edici bir kadına ihtiyacım var.Ve para vermeye hazırım.Bağlılık istemiyorum.İstediğim hızlı bir entellektüel deneyim.Daha sonra kızın çekip gitmesi.
-Melville'i tartışmak istiyorum.
-tabi tatlım,moby dick'i mi yoksa kısa romanlarını mı?
-farkı nedir?
-fiyatı o kadar.Sembolizm de ekstraya girer.
-Anlaştık.
-modern sanatlar müzesinde saat 3'de.
-Geç kalma.
Türkiye!ye gelsin bu sistem,facebık hatta böle application da koysun dünyaya gelmeden önce ne idin soruları yerine,altındaki don ne renk diye sorarak 454 arkadaşınla paylaşarak da yeni bir anket bileşeni yapabilir mi acaba bu gidişle!!?
**
İtirafım var,yeni kitapların kapaklarına aldanırım hep,böle cancanlı,kıvılcımlı,pekpak,el değmemiş,mis kokan.
**
İtirazım var,Patosun dibini görmeyen patates gibi olsun mu,olsun.Oldum.
**
İnecek var,süt havuzuna,gelicek var mı?

5.3.09

Hangi mevsim gelmeliyim sana?


Bugünkü konsept terlikler,onlara adıyorum.Mevsim Yazı istemesem de şimdi,hazır olmasam da hiç birşeye olmadığım gibi,yanılmama neden oldu kıpırdamayan bu hava.Balkonda oturup gecenin bir yarısı kahvemle,bu yazıları yazdırıyorsa bu hava,perdeler uçuşuyorsa sağa sola, çoktan örtü örttüğün tenine bir kere daha haksızlık eder bir bir gecen mevsim 4kere.Bu terlikler kadar hafif olmak istiyorum,evet tam da böyle.Hiçbir şey olmadan üstümde.Parmak arası geçen 2 plastik tutsun beni yerçekimine sadece.Usulusul...
dipnotsos:Dergiyi açıp açıp falımı tekrar tekrar okuyorum 2 gündür ,der ki-hayatınız siz farkında olmadan tamamıyla farklı yöne doğru çoktan akıyor bile-İnsanoğlu usulusul inanasıyor geliyor işte aynen böyle!Çarpışsın yıldızlar bakıyım.

Bir dilim alabilir miyim hayatından??BALI benden!
Yerçekimine yenik düşmeyen diğer ablamız da lilly oluversin mi,oluversin.

2.3.09

we dangerous insanes!

Kadınlar matruşkadır
Gölgeleri içlerinde.

Bir anda yazıverdim dizeleri demek isterdim ama tabii ki Oğuzhan Atay.
Günlük hayatta ben hep böyle konuşurum,işte örneğii:)Al sana edebi.

ortaya hepsinden bir ızgara


*perdeleri sonuna kadar açıp pencereden bakmayı özlemişim,sonra bıyıklı 1.20 postacı amcamla bakışıp,acaba bana da mektup gelmiş mi diye meraklanmayı..aa bir de baktım hakkaten renkli renkli zarflarda kendime bişeyler gönderilmesini arar olmuşum .Geçmişte ve ailede edebiyatcı sevgili,eş dost olmamasından kaynaklı sanırsam,konuşmalarım da pek edebi olmamıştı bugüne kadar,mutlaka bir yerden patlak vermiş kel alaka kelimelerim birileri tarafından düzeltilirdi,sinir olurdum o ayrı,"küçük harflerle konus"akımına her zaman ters düşmüştü büyük sevdiğim harflerim.Neyse bugün bu büyük harflerim,sevgili sevdiğim tarafından olunan edebiyat dergileri abonmanlığıyla, havada gayet parti havası oluşturdular.Ne güzel bir süpriz bu böyle.Artık her ay beklediğim paketlenmiş dergilerim ve belki biraz daha uzama şansı olan bıyık ve 1.20 postacı amcam var.
**İkeaya her gidilmeden önce kaybolunan başka bir aile yoktur sanırsam istanbul semalarında.Peki ikea mutfagı taburesinde oturupda,kahvesini yudumlama pozisyonu almış insan evladı varmıdır misal?Herşeyini kendinin olucağı eve saklayıp,devamlı yapacaklarını da erteleyen hayal kahramanı varmıdır peki bu masalda?Kasaya sadece bir mumla döndüğünü sanıp da nerde gereksiz bir arac varsa alan başka bir anne örneği?O kasada dikdörtgen olmuş bir baba grafiği? Elde sadece bi kavanoz elma mumuyla geceyi söndüren blögger sahibi?
***Kış olunca yatan hayvan karınca mıydı? kARINCA gibi incecik olsam ya,komşu çaya geldi,dinlerken çayımı içip bitirdiğimde bardakta dumanlar çıkıyordu hala.Sinirden.
-Sen nolmuşşşunnnnnnn bütün kış görmedim seni,2 katın olmuşsun
-hımm,kavgada söylenmez ama.
-peki,kat ve kat ve kat olmuşsun o zaman.
-Uygun bir zaman değil eski halime dönmem için.
-Ne zaman?
-DANNNNNNNNNNNNNNNNNNN-bOiNG BoİnG-
****bLÖGGER ağır abi ve ablalarımızla bol müüssikli bir gece,ne kadar güzeldi,ne kadar kırmızıydı,ne kadar gerçek blögg yazıları gibiydi orda sözler...Çok teşekkürler Tanya'cım tekrar.Tanya abla mı demeliyim hahayyt:)
*****Fallarda sadece hayvan görme hayalgücüne sahip ben,bugün annelerin dolar gününde,tanımadığı teyzelere fal bakarken bulur kendini.(Nazar bocunkları var sizde hayırdır,büyü fln mı var acaba diye benzetme yaparken ben,vallaaa daa varr,1 haftadır okutuyoruz demezmi)EYY Türkiye işssizliği nelere kadir,daha ne kadar yetenekleri kazandıracaksın bana!
Devamlı bir sırıtma ifadesiyle kendi falımı dinlerken asıl bomba gelirr..(Bu kadar beklemişsin,az zamanın kalmış senin!!!)Eve dönerken yürüyüşüm değişti,manyak mıyım lütfen söyle,ya da kahveyi azaltmalı mıyım sen söyle.
******WatchaCLAN 'da buldu tarifi mümkün olmayan karışık ızgara düşüncelerim,bin lisan bin insan!
*******Havada uçuşan elektriklerle nasıl başa çıkıcaz elektrikler kesilmeden!!?!?

21.2.09

birkaçvurkaç derler bir de


herkese böyle gelir mi acaba,yoksa ben mi ayrıntıda takılı kalıyorum?
filmlerde,dizilerde,her ne ekranda,karşımıza iliştirilen bay-bayanlarda,
tam siparişi verilen ama yemeden kalkılan yemekler,kahveler ziyan olmaz mı?Özel hayatında yolunda birşey gitmediği zaman,ertesi gün işe nasıl gidicem diye sıkıntı duyan adamlar böyle düşünerek senaryonun dışına çıkamazlar mı acaba?Koşarken,kaçarken,kovalarken,yere bişeyler düşürülüp,izini belli etme sahneleri daha dikkatli çekilemez mi,düşürmeseler,unutmasalar,bizi de daha da strese sokmasalar mesela?

Filmlerden açılmışken konu,Benjamin'de olduğu gibi,
* Peki ben 5 dakika sonra doğsaydım,hayatım daha farklı olabilir miydi acaba?Hayatın akışında nerede yer alırdım acaba?

*Bir de -umut- çok fena bişey zannımca,herkes der ya kaybetme sakın diye,boşuna söylemiyorlar aslında.yere düşünce böle tuzbuz olup,sıkıysa eski haline getir kavanozu gibilerinden yapılması imkansız hal alıyor o varlık,her ne ise o..ya da tansiyon gibi,bir kere eksik gidiyorsa birşeyler,kan şekerin düşüp,yere bayılan şey sen oluyorsan bu sefer,daha da dibe düşüyorsun aslında farketmeden,daha da kanın geri çekiliyor geriye doğru sayıp.
Ve ben,her ne ise onun adı,onun değişkenliği,onun bi artan bi azalan varlığı,kendini olmak istediğin yerlerde görebilme yeteneği nasıl ve nerede kazanılıyorsa,nasıl doğuyorsa o ışık içine,onu kendiliğinden içine sızdıran duyguya helal olsun derim ben hayatta,her ne ise onun da adı.

11.2.09

do-not


UNufak büyür de büyür.Pembe çilek şurubu bir güzel üstünde gezdirilir.Ufalanmış renkli şekerler gülüşmeye başlarlar sağa sola dağılırken.Kokular etrafa yayılmak için can atarlar.Ateşte dans ederler.ve TATATAMMM mis donutlarım...
Ama yemeğe davetli değiller.Kolyeye adaylar. Kil-den.İçimden.Geldiler.

10.2.09

süprüz


Biri beni durdursun.Dün ilk defa hiçbir şeye üşenmedim,kullanmadığım neyim varsa yığdım masaya,böğürtlenli çayımla,ablamın kahkalarıyla,benim el çırpışlarımla kendimi aştım.5N1K demeden yola koyulmalı bence.Resimdeki ressam modeli değil,benim:)

Bu resimdekiler ise; dolap fareleri değil,4352362mkare eve sığmayan abla-yeğenin dolapiçi okuma saatlerindeki dar alanda kısa paslaşmaları.

8.2.09

ne desem bilemedim


beyaz olsun dedim.

kaçılınnnn

Evdeki bütün herşeyi yedim bitirdim.
OHHHH
3e kadar sayıp mutluluğum devam edecek.
Daha sindirmeden,içime sindirmeyi öncelik haline getirmeliyim.
üStüne gidip yeşilçay içsem hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miyiz?
Bugün günlerden pazar mı?!!

pack shot


Sabah crousanlı kahvaltılar,fırına atıldığında ise o mutfaktan taa en yukarı odama yayılan kokular,ve benim o an kendi evimde olamayışım,yağmurlu londra penceremden dışarısını solumam ve fonda o güzel "şarkı"...ve şimdi bugün,bu sabah,bu yağmurlu istanbul gününde,kendi yatağımda,annemlerin bulup getirdiği aynı crousanlarla yaptığım kahvaltıda,dinlediğim aynı şarkıda,penceremden solurken,dedim kendime; backwards,forward,pause,stop,play!play!play!